
Otantik İcra Nedir?
Vaktiyle, Bacholoğun önde gideni Christoph Wolff'un editörlüğünü yaptığı The World Of Bach Cantatas adlı kitaptan, yorumlarındaki kişisel yaklaşımı sevdiğim Ton Koopman'ın Aspects Of Performance Practice makalesinin bir bölümünü çevirmeye çalıştıydım. Koopman aşağıdaki bölümde otantik icra (HIP, dönem çalgıları ekolü) hakkında genel bir belirleme yapıyor, geçerken de Joshua Rifkin'le uzun yıllardır sürdürdüğü OVPP (one-voice-per-part, her partiye tek ses) tartışması hakkında görüş bildiriyor.
OTANTİK İCRA NEDİR?
"Otantik" sözcüğü, ilgili müziği, yazıldığı döneme ait biçemsel göreneklere uygun olarak, eski çalgılarla icra etmekle eşanlamlı hale geldi. Bununla birlikte, yandaşlarının "erdem tekeli" iddia etmesi nedeniyle olumsuz bir çağrışım edindi. Bach'ın müziğini onun gibi icra etmek mümkün değildir. Yine de, birileri eldeki bilgileri ve tarihi çalgıları ya da onların kopyalarını kullanarak Bach'ın ses dünyasını, estetiğini yeniden oluşturma yolunda gayret harcayabilir. Birisi bu yolda başarili olabilir bir başkası ise tarihi kuralların girift dolambacına sıkışma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Aynı tehlike, Bach'ın kullandığı şarkıcı ve müzisyen sayısını kesinleştirmeye çalışanlar için de sözkonusudur. Sayı, çalgıcıların niteliği hakkinda bir fikir vermez. Çalgıcının çıkardığı ses yüksek miydi, yumuşak mıydı, enerjik mi caliyordu, elindeki nitelikli bir çalgı mıydı? Müziğin yapıldığı mekan ne denli büyüktü? Müziğe harcanan para ne kadardı? Barok icranin her vechesini yeniden yaratmak mümkün değildir.
Günümüze kalan notalara baktığımızda bile tam olarak hangi çalgıcıların görevlendirildiğini bilemeyiz. Bu notalardan kaç kopya (ekstra partisyon) çıkarılmıştı? El yazması olmayan ve bu nedenle 19. yy. koleksiyonerlerine çekici gelmeyen notalardan kaçı kayboldu? Salt iyi durumda olduğu için koruma altına alınanlar yedek notalar mıydı yoksa?
Açıkçası, ben yönettiği provalarda Bach'ın bulduğu hataları düzelttiği kanısındayım. Oysa "Der Himmel lacht, die Erde Jubilieret," BWV 31, 2. bölümün özgün partisyonu düzeltilmemiş hatalar içerir. O halde, ya elimizdekiler kaynak materyaller değilse!
Fotokopi makineleriyle çoğaltılan partilerde hatalar nispeten seyrekleşti. Ancak elle kopya çıkarmış herkes, hata yapmanın ne denli kolay olduğunu bilir. Bir diyezi ya da bemolü yanlış satıra yazmak işten bile değildir. Bazen sırf bize tuhaf geldiği icin kırmızı kalemi alıp yanlış yaftası takmakta pek aceleci davranırız. Halbuki, bir bestecinin her zaman kendisiyle çelişme ve değişiklikler yapma hakkı vardır. Ekleme yapılmadan kalmış elyazmalarının kuşaktan kuşağa aktarılması sık görülen bir durum değildir ve hangi versiyonun özgün olduğunu belirlemek genellikle çok güçtür. Ancak düzeltme yaparken dikkatli olmak ve eldeki tüm kaynakları gözden geçirmek gerekir.
KORO VE ORKESTRANIN BİLEŞİMİ
Koro ve orkestranın bileşimi hakkında birkaç şey eklemek istiyorum. Bazen belli bir kilise ya da kraliyet şapelinin icra olanaklarına dair bir bilgi, icra sorunlarının çözümünde bize yardımcı olabilir.
Müzikal açıdan BWV 4, 150 ve 196'nin bestelenme üslubu sololara dayandığından birer yaylı ile çalınması gerektiği açıktır. Peki BWV 96/3 icin durum nedir? Her iki keman partisi de tipik solo pasajlar içerir. Bu bölüm iki kemanla çalındığında incelik ve esneklikten ödün verilmiş olunur. Ben, (BWV 21 ve 31 dışındaki) erken dönem Bach kantatları için genellikle birer yayli ve her parti için üç ya da dört şarkıcıdan oluşan bir koro kullanmayı yeğlerim. Süregelen tartışmalara ek olarak, Bach'ın si minor Missası'nın ("Hohe Messe") fagot partisi, aynı partiyi birden fazla kişinin söyleyebileceğini ya da çalabileceğini ortaya koyar: 1. ve 2. fagot aynı partide birbirinin üzerine yazılmıştır.
Balansta gözlenebilecek eksiklikler modern mikrofon teknikleri ile çözülebilir elbet ancak bunu abartmamak gerekir. 20. yy.'ın başından ortalarına dek Bach yapıtları sahnede 200 - 400 kişi ile icra edilirdi. Gitgide daha makul rakamlar olan ve yeterince berrak tınlayan 12 - 20 kişilik korolara dönüldü. Ben şahsen 12 kişiden aşağısını önermem. "Hohe Messe"nin her partiye tek ses aranjmani, Bach'in korosunun amatör statüsünü göz ardı eder. Onlar, en nihayetinde profesyonel sarkıcı değil ögrenciydi.
Son olarak, Bach müziğinin Barok icra pratiği göz önünde bulundurularak modern çalgılarla icra edilmesine değinmeden geçemeyeceğim. Bu alandaki öncü çalışmaları Nikolaus Harnoncourt gerçekleştirmiştir. Tarihi çalgılarla yapılan kayıtlar bu alandaki gelişmeleri modern çalgı kullanan müzisyenlere sunmuştur. Şükür ki, Mengelberg'in, Richter'in Bach yorumları artık mazide kaldı. Bizimse ne çokbilmişlik yapmaya ne de polis rolü oynamaya hakkımız var. Başarmayı umduğumuz tek şey Bach'ın müziğine ve onun yaratım sürecini çevreleyen koşullara dair daha derin bir kavrayışa sahip olmaktır.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home