Yazınsal Adak
Julio Cortazar da Bach'a bulaşmadan duramamış. Clone adlı öyküsünde BWV 1079 Musikalisches Opfer'in (Müzikal Adak diye çevirmeyi yeğlemiş Tomris Uyar) kalıbını edebiyata transpoze etmeyi deniyor: "[t]ekdüzeliğe saplanma olasılığına karşı bir tür değişken olarak, katı kurallar uygularım kendime" diyerek hareket noktasını açıklayan yazardan Oulipoesk bir performans denemesine tanık oluyoruz.
Anlatısının iskeletini çatarken Cortazar'ın önüne çıkan sorunlardan biri bestecinin yapıtı oluşturan bölümlerin hangi sırayla seslendirileceğine dair bir belge bırakmamış olması; bu nedenle yorumcular bölümleri kendi tercihlerine göre sıralayagelmişler. Bir diğer sorun ise Büyük Friedrich'in verdiği bir temanın kanon ve füg formlarındaki çeşitlemelerinden oluşan Musikalisches Opfer'de kullanılacak çalgılar konusunda Bach'ın çok kısa bir not düşmekle yetinmesi: flüt, keman ve klavsen için üçlü (trio) sonat... Yazar, Millicent Silver'in sekiz çalgılı düzenlemesinden yararlanmayı seçmiş. Bu noktada Cortazar'dan ilgi çekici bir hamleyle karşılaşıyoruz: Sekiz çalgılı versiyonu sekiz kişiden oluşan bir madrigal topluluğuna uyarlamak suretiyle dramatis personae belirlenir. Her bir karakter farklı ses grubundan ve her biri Silver'in düzenlemesindeki farklı bir çalgıyı temsil etmektedir. Cortazar bu hamleyi yaparken "öykünün daha baştan bir gövde, bir topluluk kavramıyla varolmasının" amacı için zorunlu olduğu gerekçesini one sürmüş. Bu sekiz kişiyi belli bir olay örgüsü çerçevesinde biraraya getirmek için hepsinin "daha önceden birbirini tanıyor, seviyor ya da birbirlerinden nefret ediyor" olması gerekecek ve bu sayede dramatik yapı belli bir olgunluğa ulaşabilecektir.
Cortazar'ın Millicent Silver'ın sıralamasina sadık kaldığını söylemiştim. Bu sadakat bölümlerde kullanılan çalgıları işe koşarken de kendini gösteriyor. Örneğin ilk bölüm olan üç sesli rikerkar'da keman, viyola ve viyolonsel kullanılmış; Cortazar, bu çalgılarla eşleştirdiği sırasıyla tenor, kontralto ve baritonu sahneye sürerek başlıyor ve Silver versiyonunda yer alan diğer on iki bölümdeki "karakter" kadrosunu izleyerek deneyini kotarıyor.
Öykünün bir kusuru varsa o da olay örgüsünün, koronun Gesualdo icra edecek olması dolayısıyla akla geliveren ihanet-cinayet ilişkisine yapışması. Bununla birlikte, bu seçimin tıpkı Musikalisches Opfer'de Büyük Friedrich'in verdiği tema gibi Cortazar'ın yapıtını kat edecek bir motif aramasının sonucu olması mümkün. Yine de, Cortazar öykülerinin ana izleklerinden birinin öznelerin tema ile veya diğer özneler ile içiçe geçmesi/yer değiştirmesi olduğu bilinciyle başlandığında hiçbir sürprizle karşılaşmadan bitirilen bir numune ile karşı karşıya kaldığınızı farkediyorsunuz. Neyse ki Bach'ın hatırı var...
Julio Cortazar da Bach'a bulaşmadan duramamış. Clone adlı öyküsünde BWV 1079 Musikalisches Opfer'in (Müzikal Adak diye çevirmeyi yeğlemiş Tomris Uyar) kalıbını edebiyata transpoze etmeyi deniyor: "[t]ekdüzeliğe saplanma olasılığına karşı bir tür değişken olarak, katı kurallar uygularım kendime" diyerek hareket noktasını açıklayan yazardan Oulipoesk bir performans denemesine tanık oluyoruz.
Anlatısının iskeletini çatarken Cortazar'ın önüne çıkan sorunlardan biri bestecinin yapıtı oluşturan bölümlerin hangi sırayla seslendirileceğine dair bir belge bırakmamış olması; bu nedenle yorumcular bölümleri kendi tercihlerine göre sıralayagelmişler. Bir diğer sorun ise Büyük Friedrich'in verdiği bir temanın kanon ve füg formlarındaki çeşitlemelerinden oluşan Musikalisches Opfer'de kullanılacak çalgılar konusunda Bach'ın çok kısa bir not düşmekle yetinmesi: flüt, keman ve klavsen için üçlü (trio) sonat... Yazar, Millicent Silver'in sekiz çalgılı düzenlemesinden yararlanmayı seçmiş. Bu noktada Cortazar'dan ilgi çekici bir hamleyle karşılaşıyoruz: Sekiz çalgılı versiyonu sekiz kişiden oluşan bir madrigal topluluğuna uyarlamak suretiyle dramatis personae belirlenir. Her bir karakter farklı ses grubundan ve her biri Silver'in düzenlemesindeki farklı bir çalgıyı temsil etmektedir. Cortazar bu hamleyi yaparken "öykünün daha baştan bir gövde, bir topluluk kavramıyla varolmasının" amacı için zorunlu olduğu gerekçesini one sürmüş. Bu sekiz kişiyi belli bir olay örgüsü çerçevesinde biraraya getirmek için hepsinin "daha önceden birbirini tanıyor, seviyor ya da birbirlerinden nefret ediyor" olması gerekecek ve bu sayede dramatik yapı belli bir olgunluğa ulaşabilecektir.
Cortazar'ın Millicent Silver'ın sıralamasina sadık kaldığını söylemiştim. Bu sadakat bölümlerde kullanılan çalgıları işe koşarken de kendini gösteriyor. Örneğin ilk bölüm olan üç sesli rikerkar'da keman, viyola ve viyolonsel kullanılmış; Cortazar, bu çalgılarla eşleştirdiği sırasıyla tenor, kontralto ve baritonu sahneye sürerek başlıyor ve Silver versiyonunda yer alan diğer on iki bölümdeki "karakter" kadrosunu izleyerek deneyini kotarıyor.
Öykünün bir kusuru varsa o da olay örgüsünün, koronun Gesualdo icra edecek olması dolayısıyla akla geliveren ihanet-cinayet ilişkisine yapışması. Bununla birlikte, bu seçimin tıpkı Musikalisches Opfer'de Büyük Friedrich'in verdiği tema gibi Cortazar'ın yapıtını kat edecek bir motif aramasının sonucu olması mümkün. Yine de, Cortazar öykülerinin ana izleklerinden birinin öznelerin tema ile veya diğer özneler ile içiçe geçmesi/yer değiştirmesi olduğu bilinciyle başlandığında hiçbir sürprizle karşılaşmadan bitirilen bir numune ile karşı karşıya kaldığınızı farkediyorsunuz. Neyse ki Bach'ın hatırı var...
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home