Pazartesi, Aralık 06, 2010

"Ben Kalender Meşrebim"

Bach'ın 84. kantatı harikulade bir soprano aryası ihtiva ediyor: Ich bin vergnügt mit meinem Glücke... Bu arya Bach'ın günümüze kalan 209 kantatında saklı ve parlatılmayı bekleyen mücevherlerden birisi. (Allah başımızdan eksik etmesin) John Eliot Gardiner der ya "her hafta bir kantat yetiştirmek zorunda kalan bir kappelmeister için esin gücü düşük çok az yapıtı vardır". Bu arya da Bach'ın vokal yazımının en sevdiğim özelliklerini barındırıyor: Obua ve yaylıların diyaloguyla gelişen bir ritornello, dramatik nüanslara sahip bir kadın sesi (ben altoyu yeğlerim ama burada soprano) partisi, bestecinin kontrpuan ustalığını yansıtan zengin sonorite... Daha önce keşfetmediğime hayıflandım doğrusu.

Bu aryanın sözlerine baktığımda bir şeyi dikkat çekici buldum. Şöyle çevirirsek librettistin kemiklerini sızlatmayız umarım:

Ich bin vergnügt mit meinem Glücke,
Das mir der liebe Gott beschert.
Soll ich nicht reiche Fülle haben,
So dank ich ihm vor kleine Gaben
Und bin auch nicht derselben wert.

Aziz Tanrımın bana bahşettiği kadere razıyım
Mal mülk sahibi olmasam bile,
Onun bana, layık olmadığım halde dahi
Verdiği küçük ihsanlara müteşekkirim

Buradaki tema dikkatimi çekti. Max Weber'in
Protestan Etiği ve Kapitalizm'in Ruhu kitabındaki Lutherciliğe dair 3. bölüme tekrar baktım. Weber Luthercilikte daha önce ne Katoliklikte ne de klasik antikitede rastlayabileceğimiz türden bir kavram olduğunu saptar: Beruf (calling, görev)... Bu kavramın özgünlüğünün Luther'in İncil tercümesinden neşet ettiğini söyledikten sonra anlamını şöyle açıklar: Bireyin üstlenebileceği en yüksek ahlaki eylem olarak dünyevi görevin yerine getirilmesi. Bu anlayışla birlikte dünyevi etkinlik Katoliklikten farklı olarak dinsel bir önem kazanır. Zira Tanrı'nın razı olduğu tek yaşam biçimi bireye dünyadaki konumu ile yüklenen zorunluluklara uygun yaşamaktır. Bir başka deyişle, "inanan kişi Tanrı'nın kendisini uygun gördüğü istasyonda ve görevde beklemeli ve dünyevi etkinliğini bu istasyonun kendisine dayattığı sınırlar dahilinde biçimlendirmelidir."

Bach'ın sözünü ettiğim aryası bu bağlamda
Lutherianism par exellence gibi göründü bana.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home