
Caravaggio’nun tablosu Judith Holofernes’in Kafasını Keserken, hikayesini Eski Ahit’teki Judith’in Kitabı’ndan alıyor. Asur Kralı Nabukadnezar’ın komutanı Holofernes, göz koyduğu güzel dul Judith’in şehri Betulya’yı fethetmek üzere kuşatmadadır. Judith komutanın kendisine olan düşkünlüğünü kullanarak hizmetçisi ile birlikte Holofernes’in çadırına gider. Holofernes bu ziyaretten öyle mutlu olmuştur ki hayatında hiç içmediği kadar şarap içer.* Judith komutanın şarhoşluğundan faydalanarak kılıçla onun kafasını gövdesinden ayırıp hizmetçisinin yanında getirdiği torbaya koyarak Betulya’ya döner ve hemşehrilerine düşmandan kurtuldukları müjdesini verir.
Caravaggio’nun tablosuna bu kontekstten haberdar olmadan bakıyor olsak bile Judith’in ışıklı yüzü, müdebbir tavrı ile Holofernes’in sefih, çirkin mimikleri arasındaki keskin karşıtlık kafa kesme eyleminin haklı bir amaca hizmet ettiğini betimlemeye yetiyor adeta. Yaptığının korkunçluğuna rağmen Judith'in kılıcı tutuşundaki acemilik ile yüzündeki sakınganlık onun bir cani olamayacağını ele veriyor. Efendisinin yaydığı zarafet ile kontrast oluşturan yaşlı hizmetçi öldürme eyleminin tüm karanlığını yüzündeki çizgiler ve bakışındaki dehşetle üstleniyor sanki.
Spinoza’nın farkettiği gibi her ikisi de annesini öldürmesine rağmen Orestes’in eylemine olumlu bir anlam yüklenirken Neron’unki lanetlenir. Zira birincisi babasının intikamını almak için diğeri ise tahtını sağlamlaştırmak amacıyla bu eylemi gerçekleştirmiştir. Caravaggio'nun kompozisyonu o kadar güçlü ki izleyici Judith'in uyguladığı şiddetin meşru olduğu izlenimini peşinen ediniyor.
* And Holofernes was made merry on her occasion, and drank exceeding much wine, so much as he had never drunk in his life. (13:20)
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home