Çarşamba, Ağustos 17, 2011

"Parlak" Fikirler

Kitabın Türkçeye çevrildiğini biliyordum ama gidip onu alacak kadar da ilgi duyduğum söylenemezdi. İnsanın kusurlarıyla gurur duyması, sağda solda bunun şakasını yapması hoş karşılanacak şey değil bence. Bir yandan da merakım da gıdıklanıyordu doğrusu. Neyse ki metnin tamamı internette vardı*, ara sırada dönerek okumakta bir sakınca görmedim.

Kyreneli Synesios (370 - 413)’un Kelliğe Övgüsü’nden bahsediyorum. Bir başka sofist olan Altın Dilli Dio’nun Saça Övgüsü’ne yanıt olarak yazılmış. Nerede rastladığımı anımsamıyorum, hiç akla hayale gelmedik şeylere, örneğin farelere, hastalıklara övgü yazmak bir tür retorik alıştırması kabilindenmiş. Antikitede böyle eğleniyorlarmış demek.

Synesios’un metni de aradan geçen 1600 yıla rağmen yer yer komik sayılabilir; kelliği saçlı olmaktan ne açılardan yeğ tuttuğunu anlatırken özellikle:

- İnsanın yaratılmışlar arasında en az tüylüsü olmasının hikmetini düşündünüz mü? Çünkü insan hayvanların en akıllısıdır. Koyunlara bakın: Hayvanların en aptalı olan bu yaratıkların her tarafı tüylerle kaplıdır. Ama tazılar öyle mi? Onlar az tüylü olduklarındandır ki en zeki hayvanlardan biridir.

- En değerli duyu organlarımızın tüysüz olduğunu vurgulayalım. Kulaklarımızda az da olsa vardır ama en değerlisi gözümüz tertemizdir. İşte insanlar arasında en kıymetlileri de kel olanlardır.

- İnsan ırkının en zeki iki ismi Diyojen ve Sokrates’in sırma saçlı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Kafalarının dışı da içi kadar parlaktı.

- Güneşe ve aya bakın. Bunlar küre şeklindedir, değil mi? Ve küre bütün şekiller içinde doğadaki kusursuzluğu temsil edendir. Peki kel bir kafa en çok neyi andırır? Evet, bildiniz.

- Işık aydınlığı temsil eder, o olmadan yaşam olmazdı, o herşeyin kaynağıdır. Karanlık ise olumsuzlukların, ölümün sembolüdür. O halde doğadaki ışığı yansıtan-çoğaltan bir kafanın gölge yapan, güneşin hüzmelerini engelleyen saçlı kafadan üstünlüğü su götürür mü?

Argümanlar böyle çoğalıp gidiyor. Bir de Perslerin Makedonyalıları saçlarından tutup yere çalarak yenmelerinin hikayesi gibi tarihi anektodları da eklemiş ki tam olmuş.

Hüküm cümlesi: Bir kel olarak ben pek eğlendiğimi söyleyemem. Zaman zaman Orson Welles'in lafını değiştirerek kullanırım: Ben saçlı olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum ama siz kel olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsunuz. Bana kalırsa en kötü saç saçsızlıktan iyidir.

* http://www.livius.org/su-sz/synesius/synesius_baldness_01.html

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home