Pazartesi, Ocak 02, 2012

Uyuşmazlık Üzerine

Uyuşmazlık iki insani akış arasında baş gösteren asimetri, dengesizlik durumu olarak tanımlanabilir (belki). Uyuşmazlığı formüle etmek için iki akışın karşılaştığı anı paranteze alıp ayrıştırıyoruz; biricikiğinden, öznelliğinden soyutlayarak pozitif hukukla karşılıklılık kuruncaya dek benzer olaylara yakınsama (convergence) işlemine tabi tutuyoruz. Öte yandan insanlar zamansal (zaman içre) varlıklar. Uyuşmazlığın çözümüne yönelik çaremiz paranteze aldığımız akışkan anı ve olayı sabit kodlara tercüme (daha doğru bir deyişle transpoze) etmek ve buradan çıkacak yeni “metni” diğer tarafa dayatmak.

Uyuşmazlığın tarafları büyük akıştan koparılmış olayı tekrar tekrar düzenliyor, kurguluyor, bağlamından koparılmışlığına katlanmak zorunda kalarak onunla bir travma gibi yüzleştiriliyor. Sonuçta her bir taraf kendine ait bir tür haklılık yanılsaması geliştirerek dışsal müdahalenin yarattığı sapmayı telafi etme yolunu seçiyor.

Kimbilir daha kapsayıcı bir bakış açısı Ernst Jünger’in önerdiği gibi mantıksal neden-sonuç ilişkisini tersine çevirerek içinde yaşadığımız dünyada hepimiz potansiyel mağdur veya fail olduğumuzu ve böyle bir dünyada her an uyuşmazlıklarla karşılaşılabileceğinin bilincinde olmayı içerir.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home